Tarihi
Giresun (Çepnice: Giresin; Rumca: Κερασούντα, romanize: Kerasunta), Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Giresun ilinin merkezidir. Giresun, Osmanlı'daki idari bölgelerden biri olan Vilayet-i Çepni'nin merkeziydi. Giresun'un yerli nüfusunu Çepniler oluşturmaktadır.
Batısında Bulancak, güney ve güneydoğusunda Dereli ve doğusunda Keşap ile çevrilidir. Şehrin başlıca gelir kaynağı fındıktır.
İlçeleri
Giresun ili, merkez ilçesi dahil toplam 16 ilçeye sahiptir.
- Merkez
- Alucra
- Vulancak
- Çamoluk
- Çanakçı
- Dereli
- Doğankent
- Espiye
- Eynesil
- Görele
- Güce
- Keşap
- Piraziz
- Şebinkarahisar
- Tirebolu
- Yağlıdere
Gezilecek Turistlik Yerleri
- Dereli kuzulan Şelalesi: Giresun’un Dereli İlçesine 19 kilometre uzaklıkta, Kuzalan Tabiat Parkı'nın değerlerinden biri olan şelalenin yüksekliği yaklaşık 20 metredir. Karşısına seyir terası kurulmuş olan şelale; görüntüsü, sesi ve çevresiyle oluşturduğu harikulade manzarası ile yoğun ilgi görmektedir.
- Giresun Çocuk Kütüphanesi: Giresun İli Çınarlar Mahallesi'nde bulunan Katolik Kilise, 1850–1900 yılları arasında inşa edilmiştir. Kilise kesme taş duvarlarla çevrili bir bahçe içerisinde yer alır. Dikdörtgen planlı, ana cephesi üçgen alınlı belirlenmiştir ve köşelerde taştan yivli köşe kolonlarıyla dikkat çeken bir mimariye sahiptir. Yapının kuzey cephesi oldukça gösterişli olup, cephe ortasında sivri kemerli girişi vardır. İki kanatlı ahşap kapısı Giresun’daki en güzel 19'uncu yüzyıl kapı örneklerinden biridir. Doğu cephesinde, kare kesitli çan kulesine geçiş veren düz atkı taşlı ikinci bir kapısı vardır. İç mekânı özgün şeklini günümüze kadar korumuş olup, mahfil kısmı aslına uygun olarak sonradan yenilenmiştir. Naos zeminini kaplayan karo mozaik döşeme özgün olmakla birlikte üzerindeki bitkisel ve geometrik karakterli süslemeler oldukça dekoratif bir görünüme sahiptir. Cephe düzenlemesi, iç mekan zemin döşemesi, pencere biçimleri ve dekoratif tavanı ile Giresun’daki gayrimüslim yapılarının en güzel örneklerinden birisidir.
- Giresun Kalesi: Giresun Kalesi kentin kuzeyindeki yarım adanın kente hakim tepesi üzerinde yer almaktadır. Kalenin günümüze kadar gelebilen kalıntıları merkez kule ve ona bağlı güneydeki sur duvarlarıdır. Sur duvarlarının tabanındaki dikdörtgen büyük blok taşlardan yapılmış bölümü, surların ve kalenin Helenistik ve Roma Dönemi'ne kadar gittiği izlenimini vermektedir.
- Hacı Miktad Camii: Caminin ilk olarak 1661 (H.1072) yılında Hacı Miktad Ağa tarafından inşa ettirildiği, 1841 (H. 1257) yılında ise Hacı Çalık Kapudan tarafından onarımının yaptırıldığı, doğu cephesindeki giriş kapısı üzerinde yer alan kitabeden anlaşılmaktadır. Şimdiki cami cümle kapısı üzerindeki kitabeye göre 1889 (H.1307) yılında Hacı İsmail Efendi tarafından eski caminin yerine, inşa ettirilmiştir. Cami Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından14.02.1986 tarih ve 1917 sayılı karar ile tescillenmiştir.
- Kümbet Yaylası: Dereli İlçesi sınırları içerisinde yer alan yayla, Giresun’a yaklaşık 60 kilometre mesafede bulunmaktadır. Gerek ilgi çekici coğrafyası, rahatlatıcı iklim özellikleri, zengin bitki örtüsü, tertemiz ve berrak su kaynaklarıyla, gerekse Karadeniz yayla kültürünün çekici örnekleri (yöresel yemekler,yöresel eğlenceler,yöresel mimari vb.) bulunan yayla alanı, 1991 yılında turizm merkezi ilan edilmiştir.
- Mavi Göl: Giresun’un Dereli ilçesi sınırları içerisinde ve ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta, Kuzalan Tabiat Parkı’nın eşsiz değerlerinden biri olan Mavi Göl, üç gölün birleşiminden meydana gelmekte ve yöre halkı tarafından ‘’Sodalı Göl veya Göğ Göl’’ olarak bilinmektedir.
- Meryem Ana Manastırı: Şebinkarahisar ilçesinin 11 kilometre doğusunda, Sarıyer köyünde bulunan Meryem Ana Manastırı, Bizans Dönemi'ne aittir. Büyük bir tahribata uğrayan manastırın bugünkü kalıntıları ise tamamen yenilendiği 19. yüzyıldan kalmadır. Sarp bir kayalığın ortasında büyükçe bir oyuk içerisine yapılmasıyla Trabzon Sümela Manastırı'nı anımsatan yapının buradan etkilenerek inşa edildiği tahmin edilmektedir.
Meşhur Yemekleri
- Karalahana Çorbası: Karadeniz mutfağının vazgeçilmezi olan Karalahana Çorbası, Giresun’da da oldukça popülerdir. Besleyici ve doyurucu bir lezzet sunan çorba; mısır unu, karalahana, barbunya fasulyesi ve kurutulmuş et ile hazırlanır. Karalahananın sağlığa olan faydalarıyla bilinen karalahana çorbası, özellikle kış aylarında sofraların vazgeçilmezidir.
- Fındıklı Burma Tatlısı: İnce yufkalar arasına bolca serpiştirilen Giresun’un meşhur fındıklarıyla hazırlanır. Yufkalar rulo yapılarak şerbetle tatlandırılır ve ortaya çıtır çıtır bir tatlı çıkar. Özellikle bayram sofralarının vazgeçilmezi olan bu tatlı, çıtırlığı ve yoğun fındık aromasıyla tatlı severlerin favorileri arasındadır. Fındıklı Burma Tatlısı, hem hafif hem de doyurucu yapısıyla Giresun mutfağının en özel tatlılarından biridir.
- Fasulye Diblesi: Karadeniz’in en bilinen yemeklerinden biri olan Fasulye Diblesi, taze fasulyenin ince ince doğranarak pirinç ve soğanla kavrulmasıyla hazırlanır. Sağlıklı ve hafif bir yemek olan Fasulye Diblesi, Giresun sofralarında sıklıkla tüketilir. Zeytinyağı ile pişirilen bu yemek hem sıcak hem de soğuk olarak servis edilebilir. Fasulye Diblesi, bölgenin yaylalarından toplanan taze fasulyelerin lezzetini tam anlamıyla yansıtır. Özellikle yaz aylarında daha sık yapılan bu yemek, Giresun mutfağının sade ama lezzetli yüzünü temsil eder.
- Hamsi Böreği: Giresun’un yaratıcı ve benzersiz yemeklerinden biridir. İnce yufkalar arasında hamsi, soğan, pirinç ve baharatların harmanlanmasıyla hazırlanan bu börek, Karadeniz mutfağının vazgeçilmezlerinden biridir. Fırında ya da tavada pişirilen Hamsi Böreği, çıtır çıtır bir dokuya sahip olur ve yanında limonla servis edilir. Giresun’a özgü bir hamsi lezzeti denemek isteyenler için oldukça ideal bir seçenektir.
- Pezik (Pazı) Kavurması: Giresun’un yaylalarından toplanan taze pazılarla hazırlanan Pezik Kavurması, bölgenin en sevilen yöresel yemeklerinden biridir. İnce doğranmış pazılar, mısır unu ve soğanla kavrularak lezzetli bir yemeye dönüştürülür. Özellikle köylerde sıkça yapılan bu yemek, yanında yoğurt ya da ayranla servis edildiğinde eşsiz bir tat sunar. Pezik Kavurması, Karadeniz’in doğal ürünlerini en iyi yansıtan yemeklerden biridir. Hafif ve sağlıklı bir yemek arayanlar için harika bir seçenektir.
- Çalıçileği Reçeli: Şehrin dağlık bölgelerinde yetişen çalıçilekleri, şehrin mutfağında tatlı bir lezzet olarak yerini alır. Çalıçileği Reçeli, taze toplanmış çalıçileklerinin şekerle kaynatılmasıyla hazırlanır ve kahvaltı sofralarının yıldızı olur. Aromatik tadı ve doğal yapısıyla dikkat çeken bu reçel, ev yapımı olarak da oldukça popülerdir. Çalıçileği Reçeli hem bölge halkı hem de turistler için Giresun’dan alınacak lezzetli hediyeliklerden biridir.
- Kuymak: Karadeniz mutfağının simgesi olan Kuymak,Giresun’da gezilecek yerlerde sıklıkla rastlayacağınız kahvaltı lezzetlerinden biridir. Tereyağı, mısır unu ve bölgeye özgü taze peynirle hazırlanan bu yemek, sıcak ve uzayan peynir dokusuyla unutulmaz bir tat bırakır. Yayla peynirinin kalitesi, kuymağın lezzetini zirveye taşır. Kuymak, özellikle yayla kahvaltılarının vazgeçilmezidir. Giresun’a yolunuz düşerse bu eşsiz lezzeti mutlaka yerinde denemelisiniz.
- Isırgan Çorbası: Doğanın sunduğu mucizelerden biri olan ısırgan otu, Giresun mutfağında çorba olarak sıklıkla tüketilir. Isırgan otları, mısır unu ve yoğurtla harmanlanarak hazırlanan Isırgan Çorbası, hem lezzetli hem de oldukça besleyici bir yemektir. Isırgan Çorbası, özellikle soğuk kış günlerinde sofraları ısıtan bir başlangıç olarak tercih edilir. Faydaları saymakla bitmeyen bu çorba, Giresun mutfağının doğal ve sağlıklı yüzünü temsil eder.
- Karalahana Sarması: Giresun’da, Karadeniz mutfağının klasiklerinden biri olan Karalahana Sarması, özel günlerde ve davet sofralarında sıklıkla yapılır. Taze karalahanaların içine pirinç, soğan, baharat ve kıymayla hazırlanan harç sarılarak pişirilir. Üzerine eklenen tereyağı ve yoğurt sosu, bu lezzeti daha da zenginleştirir. Karalahana Sarması, hem doyurucu hem de lezzetli bir yemek olmasıyla Giresun sofralarının baş tacıdır.
- Görele Pidesi: Karadeniz’in her köşesinde farklı çeşitleriyle tanınan pide, Giresun’da Görele Pidesi adıyla meşhurdur. İnce ve çıtır hamurun üzerine tereyağı, kıyma, peynir ya da yumurta eklenerek hazırlanan bu pide, taş fırında pişirilir ve sıcacık servis edilir. Özellikle Görele ilçesindeki fırınlarda bu lezzeti yerinde tatmak unutulmaz bir deneyimdir.
- Çetmi Helvası: Giresun’un geleneksel tatlarından biri olan Çetmi Helvası, özellikle özel günlerde ve kutlamalarda sıkça tüketilir. Kavrulmuş un, şeker ve tereyağıyla hazırlanan bu tatlı, sade ve yoğun bir lezzete sahiptir. Yumuşak kıvamı ve hafifliğiyle dikkat çeken Çetmi Helvası, genellikle çay eşliğinde ikram edilir. Giresun’a özgü bu helva, yerel halkın geleneksel mutfak mirasını yansıtan tatlılardan biridir. Bölgedeki pastanelerde kolayca bulunabilir.
- Yoğurtlu Mısır Çorbası: Giresun’un yöresel çorbalarından biri olan Yoğurtlu Mısır Çorbası hem besleyici hem de doyurucu bir seçenektir. Taze mısır taneleri, yoğurt, un ve tereyağıyla hazırlanan bu çorba, hafif ekşi bir tada sahiptir. Çorba, Giresun’un yaylalarından gelen doğal malzemelerle hazırlandığında daha da lezzetli olur. Soğuk kış günlerinde içleri ısıtan bu çorba, bölgeyi ziyaret edenlerin mutlaka tatması gereken lezzetlerden biridir.
- Mısır Ekmeği: Karadeniz’in meşhur lezzetlerinden biri olan Mısır Ekmeği, Giresun sofralarında sıkça yer alır. Taş değirmenlerde öğütülen mısır unuyla yapılan bu ekmek, tok bir dokuya ve hafif bir tatlılığa sahiptir. Özellikle kuymak, kavurma ya da çorba gibi yemeklerin yanında tüketilir.
- Mıhlama: Kahvaltı sofralarını süsleyen Mıhlama, tereyağı, mısır unu ve peynirin muhteşem uyumuyla hazırlanan bir lezzettir. Çekilen peynirin uzayıp gitmesi ve tereyağının verdiği aroma, mıhlamayı Karadeniz mutfağının en sevilen yemeklerinden biri haline getirir.
Tanınmış Kişiler
- Hasan Ali YÜCEL, 16 Aralık 1897 yılında İstanbul’da doğdu. Ailesi Görele’nin Daylı köyünden olup, İmamoğluları soyundandır. Babası Ali Rıza Bey maliye memurluğu ve telgraf müfettişliklerinde bulunmuştur. Dedesi Hasan Ali Bey Osmanlı İmparatorluğu zamanında Telgraf Nazırlığı(Bakanlığı) yapmıştır. Hasan Ali Yücel, Mektebi Osmani, Vefa İdadisi (Lisesi)’ni bitirdikten sonra 1922 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun olmuştur. aynıyıl öğretmenliğe başlayarak İzmir Öğretmen Okulu, Kuleli Askeri Lisesi, İstanbul Lisesi ve Galatasaray Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1927 yılında Maarif (Millî Eğitim) Müfettişi oldu. Fransız eğitim sistemini incelemek üzere bakanlık tarafından Paris’e gönderildi. Türkiye’ye döndükten sonra Gazi Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü’ne atandı. 1933–1935 yılları arasında Ortaöğretim Genel Müdürlüğü yaptı. 1935 yılında İzmir’den milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi, 1938 yılında Millî Eğitim Bakanı oldu. 1946 yılına kadar bu görevini sürdürdü. Bakanlığı döneminde yürüttüğü en büyük reformlardan birisi 1940 yılına kadar köy enstitülerinin kurulmasıdır. Bunun yanında pek çok fakülte ve yüksekokul açmış, Devlet Opera ve Balesini kurmuştur. Beş yüz civarında dünya klasiğinin Türkçe'ye çevrilmesini sağlamış, Türk-İslam Ansiklopedisi’nin yayınına onun zamanında başlanmıştır. 1955-1960 yılları arasında İş Bankası Kültür Yayınları’nı yönetti. İstanbul’da 26 Şubat 1964 kalp krizi sonucu hayata veda etmiştir. Hasan Ali Yücel’in eserlerinden bazıları şunlardır: Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış(1930), Bir Dehanın Romanı(1932), Dönen Ses(1933), Pazartesi Konuşmaları(1937), İçten Dışa(1938), Hürriyet’e Doğru(1955), Kıbrıs Mektupları(1957), Yakup Kadri(1957), Türkiye’de Ortaöğretim(1938), İyi Vatandaş, İyi İnsan(1956), Edebiyat Tarihimizden(1957), Türkiye’de Maarif(1959), Hürriyet Gene Hürriyet(1960–62,2 cilt), Dinle Benden(1960), Görele ilçesinde bir ilkokul ve bir cadde onun ismini taşımaktadır. Görele İlçesi Cumhuriyet Meydanı’na 1993 yılında büstü dikilmiştir.
- Rahşan ECEVİT, Aslen Şebinkarahisarlı bir ailenin çocuğudur. Babası Namık Zeki Aral, annesi Zahide Aral'dır. Robert Koleji mezunudur. İzmir’de doğup büyüyen Rahşan Ecevit, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ni bitirdi. 1970’li yıllarda köylüler ile uzmanların işbirliğini öngören Köylü Derneği’ni kurdu. 12 Eylül döneminde derneği kapatmak zorunda kaldı. 1986’da, Bülent Ecevit’in yasaklı olduğu dönemde, Demokratik Sol Parti’yi kurdu ve partinin genel başkanı oldu. Yasaklar kaldırıldıktan sonra genel başkanlığı Bülent Ecevit’e devredip örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılığını üstlendi.
- Hayrettin ERKMEN, 1915 yılında Tirebolu’da doğdu. Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten sonra Çevre İktisat ve Lozan Hukuk Fakültesi’nde eğitim gördü, iktisat doktorası yaptı. İstanbul Üniversitesi’nde bütçe asistanı iken 1950 yılında Giresun Milletvekilliğine seçilmiş, 1960 İhtilali’ne kadar milletvekili kalmış, bu süreçte Çalışma ve Ticaret Bakanı olmuş, 27 Mayıs İhtilali’nden sonra Yüksek Adalet Divanı’nca mahkûm edilmiş, ihtilal hükümetinin affına dair parlamento kararından sonra siyasî haklarına kavuşmuştur. Erkmen, 1975 kısmî senato seçimlerinde Cumhuriyet Senatosu Giresun Üyeliğine seçilmiş, Dışişleri Bakanlığı yapmıştır. 18 Mayıs 1999’da İstanbul’da vefat eden Hayrettin Erkmen’in mezarı İstanbul Aşiyan Mezarlığı’ndadır.
- Mehmet İZMEN, 1909 yılında Giresun’un Boztekke köyünde doğdu. 1931’de Trabzon Lisesi’ni 1934’te Mülkiye Mektebi (A.Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi) Maliye Bölümü’nü bitirdi. Mülkiye Müfettişliği yapmış, mesleki incelemeler için Fransa’da bulunmuş, İstanbul Defterdarlığı, Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı, Millî Reasürans Umum Müdürlüğü yapmış, Ankara Polis Enstitüsü ile İstanbul İktisat Fakültesi’nde Maliye ve Muhasebe dersleri vermiştir. 1961 yılında Yeni Türkiye Partisi’nden senatör seçilen İzmen, 1962 İnönü Koalisyonu’nda Tarım Bakanlığı, 1965 Demirel Hükümeti’nde Ulaştırma Bakanlığı yaptı. 1968 yılında Cumhurbaşkanlığı’nca kontenjan senatörü seçildi 1969 seçimlerinden önce Ulaştırma bakanlığına getirilen İzmen, Ferit Melen Hükümeti’nde Milli Savunma Bakanlığı yaptı. Aksu Kâğıt Fabrikası’nın tesisi, Giresun Limanı’nın müstakil müdürlük olması Giresun’a yapmış olduğu hizmetlerden bazılarıdır. 8 Ocak 1986’da vefat etti.
- Nizamettin ERKMEN, 1919 yılında Görele’de doğan Nizamettin Erkmen, İlköğretimi Görele’de, Ortaöğretimi Trabzon’da tamamladı. 1943 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Erkmen, Giresun Valiliği Maiyet Memurluğu, Yavuzkemal Bucak Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Keşap, Şebinkarahisar ve Şenkaya’da kaymakam vekilliği; Akseki, Fatsa, Söke, Yalova ilçelerinde de kaymakamlık yaptı. 1961 yılında Samsun Hukuk İşleri Müdürlüğü görevinden ayrılarak politikaya atılan Nizamettin Erkmen, 1961 genel seçimlerine katıldı ve 1961, 1965, 1973, 1977 seçimlerinde Adalet Partisi Giresun Milletvekili seçildi. 12 Eylül 1980 yılına kadar 19 yıl parlamentoda kalarak Giresun’u temsil etti. Siyasî yaşamı süresince(milletvekilliği döneminde) Adalet Partisi Genel Sekreterliği görevini de yürüten Nizamettin Erkmen, 15 Nisan 1973 yılında kurulan Naim Talu Hükümeti’nde Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı da yaptı. 24 Ekim 1990 günü İstanbul’da vefat etti. Mezarı Yalova’daki aile kabristanlığındadır.
- Burhan KARA, 1949 yılında Giresun’un Görele ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Giresun’da, üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 1979–80 yılları arasında Duroğlu Beldesi Sağlık Tabipliğine atandı. 1981-1982’de Erzurum ilinde tabip asteğmen olarak vatan görevini yaptıktan sonra askerlik dönüşü Dereli ilçesi’nde serbest doktorluk yaptı. 1983 yılında Giresun milletvekili seçildi. 17., 18., 19., 20. ve 21. dönemlerde Parlamento’da Giresun ilini temsil etti. 1984–1997 yılları arasında Sağlık ve Sosyal Yardım Komitesi Başkanlığı, TBMM Grup İdare Amirliği, ANAP Genel Başkan Yardımcılığı ve Teşkilat Başkanlığı, Sosyal İlişkiler Başkanlığı yaptı. 1997 – 1999 tarihleri arasında Devlet Bakanlığı görevinde bulundu. Orta derecede İngilizce bilen Burhan Kara evli ve 2 çocuk babasıdır.
- Ahmet KAÇAR, Ahmet Kaçar 1926 yılında Görele’nin Çürükeynesil (Sağlık köyü, Çillioğlu Mahallesi) köyünde doğdu. II. Dünya Harbi’nin getirdiği yoksulluklar sonucu eğitimi lise yıllarında yarıda kaldı. 1953 yılında Tapu Sicil Memurluğu’na başladı. 1984’te Eynesil’de emekliye ayrıldı. Göreleli ünlü bestekâr ve koro şefi Çetin Temel’in Görele’ye geldiği günlerde Ahmet Kaçar’dan bir şiir almasıyla 1953 yılında Ahmet Kaçar’ın ilk şiiri bestelendi. Kemal Gürses’in Acemkürdi makamında bestelediği “Hayat Dolu Bir Gerçek” isimli şarkısını dönemin ünlü sanatçılarından Perihan Altındağ Sözeri yorumladı. Şükrü Tunar’ın 1958’de bestelediği Ahmet Kaçar güfteleri oldukça beğenildi ve diğer bestekârlardan güfte talepleri geldi. Ahmet Kaçar duygusal şiirlerinin yanında mükemmel bir taşlama ve hiciv ustasıdır. Günlük hayatında şakacı ve nüktedan tavrı taşlamalarla sanatsal boyuta ulaşmıştır. Yayınlanmış “Yalancı”, “Son Ufuklar”, “Kimbilir” adlarında üç şiir kitabı vardır.
- Can AKENGİN, 1892- 1942. Şair, yazar. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenim gördü. Karadeniz Bölgesi’nin şairi olarak tanınan Akengin, Milli Edebiyat Akımı’nın ilkelerine bağlı olgunluk dönemi şiirlerinde yerel sözcük ve deyimlerle kendine özgü bir üslup oluşturdu. Güncel konulara ilişkin makaleler ve mizahî yazılar da kaleme alan Akengin’in eserleri ölümünden sonra iki ciltte toplandı.
- Aziz NESİN, sosyal medyada tanınan bir isimdir. Bartın kökenli olan Varol, milyonlarca takipçiye ulaştı ve kitap yazarak da adından söz ettirdi.
- Can YÜCEL, 1926’da İstanbul’da doğdu. Millî Eğitim Bakanlığı da yapmış olan ünlü kültür adamı Göreleli Hasan Ali Yücel’in oğludur. Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı. 1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum’da turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız şair ve çevirmen olarak yaşamını İstanbul’da sürdürdü. 1956 yılında Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu. Son yıllarında Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Can Yücel, 1945–1965 yılları arasında Yenilikler, Beraber, Seçilmiş Hikâyeler, Dost, Sosyal Adalet, Şiir Sanatı, Dönem, Ant, İmece ve Papirüs adlı dergilerde yazdı. Daha sonraları Yeni Dergi, Birikim, Sanat Emeği, Yazko Edebiyat ve Yeni Yeni Düşün dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 965’ten sonra siyasal konularda da ürünler verdi. 12 Mart 1971 döneminde Che Guavara ve Mao’dan çeviri yaptığı gerekçesiyle 15 yıla mahkûm oldu. 1974’te çıkarılan genel afla dışarı çıktı, ardından hapiste yazdığı Bir Siyasinin Şiirleri adlı kitabını yayımladı. 12 Eylül 1980 sonrasında müstehcen olduğu olduğu iddiasıyla Rengahenk adlı kitabı toplatıldı. 1962’de İngiltere’deyken, 1709 yılından kalma, Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dil bilgisi kitabı bulması büyük yankı uyandırdı. İlk şiirlerini 1950 yılında Yazma adlı kitapta topladı. Taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde yalın dili ve buluşlarıyla dikkat çekti. Can Yücel’in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır. Can Yücel için ailesi çok önemlidir; eşi, çocukları, torunları, babası. Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır. “Küçük Kızım Su’ya”, “Güzel’e” “Yeni Hasan’a Yolluk”, “Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim” bu sevgi şiirlerinin bazılarıdır. Can Yücel ayrıca Lorca Shakspeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarından çeviriler yaptı. Shakspeare, çevirileri (Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası) son derece başarılıdır. Shakspeare’in ünlü “to be or not to be” sözünü “bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin” diye Türkçeleştirmiştir. 1959’da ilk baskısı yayımlanan “Her Boydan’ adlı kitabında dünya şairlerinin şiirlerini serbest ama çok başarılı bir biçimde Türkçeye çevirmiştir. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça’ya gömüldü.
Kaynakça