Tarihi
Eskişehir, Türkiye'nin Eskişehir ilinin merkezi olan şehirdir. 1993 yılında çıkarılan kanunla Büyükşehir Belediyesi olmuştur. Ortasından Porsuk Çayı geçen şehir, Avrupa tarzındadır. Ayrıca içerisinde Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesinin bulunması nedeniyle bir öğrenci kenti görünümündedir.
Eskişehir günümüze kadar değişik uygarlıklar altında varlığını sürdürmüştür. Üzerinde kurulan medeniyetlerden bazıları Frigya, Bizans, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı İmparatorluğu'dur. Eskişehir 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkentliği unvanlarını taşımaktadır.
İlçeleri
Eskişehir ili, merkez ilçesi dahil toplam 14 ilçeye sahiptir.
- Alpu
- Beylikova
- Çifteler
- Günyüzü
- Han
- İnönü
- Mahmudiye
- Mihalgazi
- Mihallıççık
- Odunpazarı
- Sarıcakaya
- Seyitgazi
- Sivrihisar
- Tepebaşı
Gezilecek Turistlik Yerleri
- Dede Korkut Parkı: 2013 Eskişehir Kültür Başkenti Ajansı Kalıcı eserler kapsamında; Eskişehir İli Odunpazarı ilçe sınırları içerisinde bulunan alan çevre düzenlemesi yapılarak, spor yapılabilen ve çocuklar için eğlenceli vakit geçirilen bir park haline getirilmiştir. 2014 yılı ocak ayında çalışmalarına başlanan Dede Korkut Parkı haziran ayında tamamlanarak hizmete açılmıştır.
- Gürleyik Şelalesi: Doğa ile iç içe olmak isteyen ve huzurlu tatil yapmak isteyen kişiler için iyi bir alternatif olan Gürleyik Şelalesi, koruma altına alınmış olan bölgelerin başında yer alıyor. Doğal havuzları ve serin şelaleleri ile ünlü olan Gürleyik Şelalesinin yakınlarında farklı aktiviteler yapmak da mümkün.
- Lületaşı Müzesi: Odunpazarı ilçesi Merkez sınırları içerisinde ki Kentsel Sit içerisinde yer almaktadır. Eskişehir Valiliği tarafından 1998 yılından bu yana yapılan uluslararası Lületaşı Festivalleri, Lületaşı El Sanatları yarışmaları ve sergilerinde yer alan eserler, İl özel idaresi tarafından satın alınıp lületaşı müzesinin oluşumunda ilk adım atılmıştır. 60 sanatçıya ait 400 civarında eseri bünyesinde bulunduran Lületaşı Müzesi, 2008 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından Kurşunlu Külliyesi'nde yerli ve yabancı misafirlerin ziyaretine açılmıştır.
Beyaz Lületaşı dünya üzerinde çıkarıldığı tek bölge olması nedeniyle, Eskişehir’in simgesi haline gelmiş bir madendir. Lületaşı “Eskişehir Taşı” adılya da anılır. “Deniz Köpüğü”, “Meerschaum”, "Magnesite" ve “Sepiolite” ise bu madenin bilinen diğer adlarıdır. Mg2.Si3O8. 2H20 ya da 2Mg0.Si02.2H20 kimyasal bileşimli lületaşı, hidratlı doğal magnezyum silikat olup, toprağın 150 metreye kadar olan derinliklerinde bulunur.
- Odunpazarı Evleri: Odunpazarı semti kentin güneyindeki tepelerde kurulmuştur. Geleneksel Anadolu Türk Mimarisi örneklerini koruyan semt, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları. Ahşap süslemeli bitişik düzenli cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de adından büyük bir övgü ile söz edilen Odunpazarı, bugün Seyahatname’de adı geçen sokakların 5’ini aynı ismi ile korumaya devam etmektedir. Bölgede evlerin yanı sıra döneme özgü Kurşunlu Camii ve Külliyesi de bulunmaktadır. Ayrıca bölgenin geleneksel el sanatlarının örneklerini görebileceğiniz tarihi Atlıhan, Eskişehir Sanatları Çarşıları ve dünyada sadece Odunpazarı’nda bulunan Lületaşı Müzesi de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin arasında yer alır. Odunpazarı; geleneksel el sanatları konusunda bakır işlemeciliği, kalaycılık, antika ve ahşap oymacılığı meraklılarının önemli bir uğrak noktasıdır. Beyler Sokağı’nda yer alan antikacı, Kurşunlu Camii Sokağı’nda yer alan ahşap oyuncakçı, bölgeye akın eden ziyaretçilere Odunpazarı’ndan küçük ama çok özel anı objeleri ile sevdiklerine hoş bir sürpriz yapma imkânı sunmaktadır.
- Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı: 400.000 metre karelik araziye kurulu olan tematik park, öncesinde ziraat fakültesinin boş araziyken Eskişehir'in en büyük parkı olma özelliğine sahiptir. İçerisinde 1200 kişi kapasiteli tiyatro yapısı bulunmaktadır. Eskiden fabrika işçilerinin ulaşımını sağlayan dekovil treni parkımıza gelen ziyaretçilere nostaljik bir tur fırsatı sağlamaktadır. 25000 metrekarelik gölet su sporları için tasarlanmıştır. Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı içerisinde ziyaretçilerimizi bekleyen Masal Şatosu, Kalyon Gemisi, Bilim Deney Merkezi, Sabancı Uzayevi, Hayvanat Bahçesi ve Eti Su Altı Dünyası görülmeye değer merkezlerimizdir.
- Sivrihisar Saat Kulesi: Saat Kulesi 1899 yılında dönemin kaymakamı Mahmut Bey tarafından yaptırılmıştır. İlçenin her tarafından rahatça görülebilmesi için yüksek bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiştir. Kesme taşlarla yapılmış olup dört tarafında da saat vardır. Haftalık kurma ile çalışır. Pirinçten yapılma tokmakla saat başı çalar. Sivrihisar’ın simgelerinden biridir.
Meşhur Yemekleri
- Çibörek: Aslen Tatar mutfağından çıkan Çibörek, içinde kıyma olan bir börek türüdür. Eskişehir’e özel bir yemek olan ve bol yağla pişirilen bir börek olması sebebiyle oldukça lezzetli bir tada sahiptir. Eskişehir’in birçok farklı noktasında tüketmek mümkündür. Genellikle ayran ile servis edilen ancak farklı içeceklerle de yiyebileceğiniz Çibörek, lezzetli bir öğle veya akşam yemeğidir. İçerisinde kıymanın yanı sıra soğan ve baharat karışımı da bulunur.
- Balaban Köfte: Eskişehir’e ait bir yemek olan Balaban Köfte, önceden dinlendirilen ve ardından pişirilen dana etlerini kemik suyu ile harmanlanmasıyla üretilir. Servis esnasında ise yöresel tereyağı ve yoğurt kullanılır. Özellikle akşam yemeklerinde tercih edebileceğiniz ve tamamen Eskişehir’e özgü olması sebebiyle dikkat çeken bu köfte, oldukça lezzetli bir seçenektir. Kent merkezinde yer alan birçok farklı restoran balaban köfte yapıyor olması sebebiyle kolayca lezzete ulaşabilirsiniz.
- Ağzı Açık: Eskişehir’e özgü yemeklerden biri diğeri olan Ağzı Açık, farklı şehirlerde de yapılıyor olsa da Eskişehir’de yapılan versiyonu farklıdır. Bir hamur işi olan bu yemek; un ile hazırlanmış hamurun kıyma, soğan, sarımsak ve baharatlar ile iç harcı doldurulmasıyla elde edilir. Poğaçadan farklı kılan en önemli özelliği ise ağzının tamamen açık olmasını yani kıymanın piştiği durumda da görünür halde olmasıdır. Oldukça lezzetli bir hamur işi olan ve sabah kahvaltılarında tercih edilebilecek Ağzı Açık, birçok farklı fırın gibi işletmede satılır.
- Kıygaşa: Kıygaşa ya da bilinen adı ile pişi, kahvaltıların vazgeçilmez hamur işi ürünlerinden biridir. Kırım Tatarları tarafından Anadolu’ya getirilmiş olan bu lezzet Eskişehir’in kendisine özgü lezzeti olarak biliniyor. Mayalı olarak hazırlanan ekmek hamurunun kızgın yağa atılarak pişirilmesi ile elde edilen ve oldukça lezzetli bir tada sahip bu pişi türü, sabah kahvaltılarının vazgeçilmez seçeneklerinden biridir.
- Abısta: Abısta, ekmek yerine tüketilen bir hamur işidir. Eskişehir’e özgü hamur işi yemeklerden biri olan ve birçok farklı fırında üretimi gerçekleştirilen Abısta, pastayı andıran görüntüsüyle de dikkat çeker. Salça ya da et gibi farklı ürünler ile bir arada tüketebilirsiniz. Ayrıca tek başına yendiği zaman da oldukça lezzetli bir tada sahip bu hamur işi, Eskişehir’de oldukça sık şekilde tercih edilir. Doyurucu yapısı sayesinde ana öğün olarak da tüketime uygundur.
- Göbete: Özellikle hamur işi konusunda birçok farklı üretim yapan ve kendine has hamur işleriyle adını duyuran Eskişehir’de, Göbete adı verilen ve Kırım Tatarları tarafından Anadolu’ya getirilen hamur işi de popülerdir. İnanışa göre yılbaşında yapılan ve böylelikle yeni yılın bereketli olmasını sağlayan bu hamur işi, sembolik anlamıyla da öne çıkar. Patates, kıyma ya da tavuk göğsü gibi farklı iç harçlar ile yapılabilir. Hem doyurucu hem Eskişehir’e özgü bir börek olduğu için geziniz esnasında mutlaka denemelisiniz.
- Bıt Bıt Çorbası: Bıt Bıt Çorbası kıyma ve ince bulgur ile hazırlanan minik köftelerin nohutla pişirilmesiyle meydana gelen bir yiyecektir. Çorba olmasına rağmen ana yemek olarak da tüketilebilen ve oldukça doyurucu olan Bıt Bıt Çorbası, Eskişehir’e özgü yemeklerin arasında yer alır. Bu sebeple şehre ilk defa gelen turistlerin mutlaka tatması önerilir. Farklı çorbalar ile benzer özellikleri olsa da köftelerin nohut ile terbiyeli bir şekilde pişiriliyor olması, lezzet açısından farklı deneyim sunar.
- Acı Gıcı: Acı Gıcı temelde bir sarma tarifidir. Fakat klasik yaprak sarmasından farklı olarak ısırgan otu yaprağı ile yapılır. Isırgan otunun içi tıpkı yaprak sarması gibi kıyma, salça, domates, maydanoz ve pirinç gibi farklı malzemeler ile hazırlanan harç ile doldurulur. Oldukça lezzetli bir yemek olmasının yanında besin değeri de yüksektir.
- Yufkalı Büryan: Eskişehir’e özgü yemeklerden biri olan Yufkalı Büryan kemikleriyle birlikte haşlanan tavuk ile yapılır. Haşlandıktan sonra kemiklerinden ayrılan tavuğun pirinç ve baharatlarla karıştırılması sonucu elde edilir. Ardından yufka haline getirilen hamurların arasına hazırlanan karışım koyularak fırında pişirilen bu yemek, oldukça doyurucu ve lezzetlidir. Ana yemek olarak yiyebileceğiniz gibi özellikle atıştırmalık olarak da tercih edebilirsiniz. Kentteki pek çok fırın veya pastanede bulabileceğinizi bilmenizde fayda var.
- Kuzu Sorpa: Kırım’dan 18. yüzyılın sonunda Anadolu’ya göç eden Tatarlar tarafından bilinir hale getirilen Sorpa Paça Çorbası ya da bilinen adı ile Kuzu Sorpa, Eskişehir’e ait yöresel yemeklerden biridir. En önemli özelliği ise sahip olduğu yüksek besin değeri ve lezzetidir. Kuzu eti, taze nane, yoğurt, soğan, un, su ve çeşitli baharatların bir araya getirilmesiyle hazırlanan bu çorba; ana yemek olarak da tüketilebilecek kadar yüksek bir besin değerine sahiptir. Eskişehir’de çok büyük bir ilgi gören yöresel yemekler arasında bulunur. Ancak yapılışının biraz zor olması sebebiyle her restoranda bulamayabilirsiniz. Bu yüzden lezzetine bakmak için araştırma yapmanız tavsiye edilir.
- Met Helva: Eskişehir’e özgü bir tatlı olan Met Helva, pişmaniye tadını andırsa da pişmaniyeden farklı olarak dağılan yapısı ile dikkat çeker. Yapısı ve şekli de oldukça büyük farklılıklar içerir. Yaklaşık üç aylık raf ömrü olduğu için yalnızca kendinize deği,l sevdiklerinize hediye olarak da alabilirsiniz. Böylelikle onların da Eskişehir’in yöresel lezzetlerinden birinin tadına bakmasını sağlayabilirsiniz.
- Leblebi Kurabiyesi: Eskişehir’e özgü lezzetlerden biri olan Leblebi Kurabiyesi, Türk mutfağında yer alan bir kurabiye türüdür. Ancak özellikle Eskişehir’de oldukça yaygın şekilde yapılır ve tüketilir. Adından da anlaşılacağı üzere leblebi tozu ile yapılan ve oldukça lezzetli bir tada sahip Leblebi Kurabiyesi, içinde pudra şekeri ve tereyağı bulundurur. Yapımı esnasında un yerine leblebi tozu kurabiyeye ilave edilerek hazırlanır. Hafif ve lezzetli yapısıyla hoş bir atıştırmalık olarak değerlendirebilirsiniz.
- Boza: Eskişehir’e ilk defa gelen turistlerin büyük bir merak duydukları Boza, sıvı yapıya sahip bir içecek olmasına rağmen kalorisi çok yüksektir. Özellikle soğuk kış aylarında tüketildiği takdirde vücuda sıcaklık veren bu içecek, Eskişehir’in en önemli yöresel lezzetleri arasında yer alır. Boza, yüksek kalorisi nedeniyle tok tutar. Zengin vitamin ve mineral kaynağı olduğu için tükettiğiniz takdirde uzun süre acıkmazsınız. Bu yüzden aç karnına tüketilmesi tavsiye edilir.
Tanınmış Kişiler
- Aras AYDIN, 4 Ocak 1989'da Eskişehir'de doğdu. Asıl adı Mehti Aras Aydın olan genç oyuncu, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nden mezun oldu. Kariyerine 2010 yılında "Öğretmen Kemal" dizisiyle adım atan Aydın, ardından birçok popüler dizide yer aldı. 2014-2015 yıllarında "Kiraz Mevsimi", 2015-2016 yıllarında "İnadına Aşk" dizilerinde önemli rollerle seyirci karşısına çıktı. 2016 yılında "N’olur Ayrılalım" dizisinde Nilay Duru, Gürgen Öz, Nilperi Şahinkaya ile başrolleri paylaştı ve aynı yıl "Altınsoylar" dizisinde de yer aldı. Aydın, sinema dünyasında da "Oğlan Bizim Kız Bizim" filmiyle izleyici karşısına çıktı. 2018 yılında "Masum Değiliz" dizisinde rol aldıktan sonra, 2018-2019 sezonlarında “Craft Tiyatro”da “Kalp” oyununda Ned karakteriyle sahne aldı.
- Atilla ŞENDİL, 1963 Eskişehir doğumlu olan sanatçı, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünden 1987 yılında mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda kadrolu sanatçı olarak çalışmaya başladı. 1991'den itibaren İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda hem oyunculuk hem de yönetmenlik yaptı. Uluslararası deneyimler de kazanan sanatçı, 2010'da Japon yönetmen Hitoşi Uyama ile birlikte çalıştı. Akademik kariyerinde, Haliç ve Okan Üniversitesi konservatuvarlarının kurucu kadrosunda bulundu ve Haliç Üniversitesi'nde yüksek lisansını tamamladı. Leyla ile Mecnun dizisinde de yer alan başarılı oyuncu Atilla Şendil, Ömer Yedinci karakterini canlandırmıştı. 2018-2019 tiyatro sezonunda İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun müdürlüğünü üstlendi. Sinema ve televizyon projelerinde de yer alan sanatçı, seslendirme çalışmalarıyla da tanınmaktadır.
- Aysun GÜVEN, 1954 yılında Eskişehir'de öğretmen bir ailede doğan Güven, genç yaşlarda ailesiyle Yalova'ya taşındı. Ortaokul eğitimini Yalova'da aldıktan sonra, lise eğitimini yarıda bırakarak İstanbul'a yerleşti. Kariyerine 1969'da bir reklam filmi ile adım atan Güven, 1971'de sinemaya geçiş yaptı. 1978'de evlilikle sinema dünyasından uzaklaştı. Yıllar sonra 2014-2019 yılları arasında Kanal 7'de yayınlanan "Elif" dizisinde Aliye Hanım karakteriyle ekrana döndü. Özel hayatında iki çocuğunun annesi olan Güven, deneyimli bir oyuncudur.
- Ayten UNCUOĞLU, 1946 Eskişehir doğumlu oyuncu Ayten Uncuoğlu, oyunculuk kariyerine 1988'de 'Bir Tren Yolculuğu' filmiyle başlamıştır. Ancak asıl çıkışını 1996'da yayımlanan 'Çılgın Bediş' dizisiyle yapmıştır. Yıllar boyunca birçok projede yer alan Uncuoğlu, özellikle 'Kavak Yelleri' dizisindeki sevgi dolu anneanne karakteriyle geniş kitlelerin beğenisini kazanmıştır. Uzun yıllar süren kariyerinde birçok başarılı projede yer alan Uncuoğlu, Türk televizyon ve sinemasının sevilen isimlerindendir.
- Burcu ÖZBERK, 1989 Eskişehir doğumlu olan Burcu Özberk, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun bir dizi ve tiyatro oyuncusudur. Oyunculuk kariyerine "Muhteşem Yüzyıl"da Huricihan Sultan karakteriyle başlayan Özberk, "Güneşin Kızları" dizisinde canlandırdığı Nazlı Yılmaz karakteriyle geniş kitlelerce tanındı. Erdal Beşikçioğlu'nun yönettiği Tatbikat Sahnesi'nde sahnelenen oyunlarda da rol alan sanatçı, TRT 1'de "Aslan Ailem", Kanal D'de "Afili Aşk" gibi popüler projelerde yer aldı. "Afili Aşk" ile Romantik Komedide En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanan Özberk, son olarak "Çocukluk" ve "Aşk Mantık İntikam" dizilerinde başrollerde izleyici karşısına çıktı.
- Bülent KAYABAŞ, 1945 Eskişehir doğumlu Bülent Kayabaş, Türk tiyatro, sinema ve seslendirme dünyasının yetenekli isimlerindendir. Memur bir ailenin tek erkek çocuğu olarak dünyaya gelen Kayabaş, eğitim hayatını Ticari ve İktisadi Bilimler Akademisi'nde sürdürürken tiyatroya olan tutkusu onu okuldan ayırdı. Amatör tiyatro oyunlarından sonra 1961 yılında Eskişehir Belediye Tiyatrosu'nda profesyonel oyunculuk kariyerine başladı. Uzun yıllar tiyatro ve sinema dünyasına katkıda bulunan sanatçı, 2017 yılında İstanbul'da hayatını kaybetti.
- Can KOLUKISA, 1934 Eskişehir doğumlu olan Can Kolukısa, Türk tiyatro, sinema ve dizi dünyasının deneyimli oyuncularındandır. Işık Lisesi'nden mezun olduktan sonra Fransa'da Sorbonne Üniversitesi Tiyatro Enstitüsü'nde eğitim aldı. Aynı dönemde ünlü yazar Pınar Kür ile tanışarak evlendi. Kariyerine 1953'te İstanbul Üniversitesi Gençlik Tiyatrosu ile başladı ve ardından birçok prestijli tiyatroda sahne aldı. 1990'ların başında Gaziantep Şehir Tiyatrosu'nda sanat yönetmenliği yaparak tiyatro dünyasına katkılarını sürdürdü. Uzun yıllar boyunca Türk sinemasında karakter oyuncusu olarak unutulmaz performanslara imza attı.
- Caner ŞAHİN, 1992 Eskişehir doğumlu olan Caner Şahin, emekli öğretmen bir ailenin üç çocuğundan biridir. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde başladığı üniversite eğitimini, oyunculuk tutkusu nedeniyle İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünde sürdürmüştür. 2016'da "Babam ve Ailesi" dizisiyle televizyon ekranlarında ilk defa izleyici karşısına çıkan Şahin, Ayça Bingöl, Bülent İnal ve Ceyda Düvenci gibi usta oyuncularla birlikte çalışma fırsatı bulmuştur. Genç yaşına rağmen yeteneğiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Caner Şahin, Türk televizyon dünyasının parlak yıldızlarından biridir.
- Devrim Özder AKIN, 10 Eylül 1975 Eskişehir doğumlu olan Devrim Özder Akın, Türk sinema, dizi ve tiyatro dünyasının yetenekli oyuncularından biridir. 1994'te Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nden ve 1999'da Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan mezun olan Akın, profesyonel kariyerine 1999-2000 sezonunda Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda başladı. 2000 yılından itibaren Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda önemli bir rol oynamakta olup, tiyatronun kurucu ekibinin içerisinde yer alarak sanatçı temsilciliği görevini de üstlenmiştir. Uzun yıllar boyunca tiyatroda pek çok başarılı projede yer alan Akın, oyunculuk yeteneği ve sanata olan katkılarıyla tanınmıştır.
Kaynakça